Dört Eş Erkeğin Hakkıdır !/Zübeyde Meryem Şakar







Kur’an  mü'min erkeklere neden 4 eşe kadar  nikah ruhsatı verdi ? Tarih boyunca merak edilmiş olsa da  en çok asrımızda tartışılan hususlardan biridir belkide. 


Fakat bu başlık sadece dikkat çeksin diye atıldı yoksa hak hukuk diye ortada bir şey yoktur. 
Tarihi kaynaklara göre cahiliyye toplumlarında çok eşlilik yaygındı. Bir adamın onlarca karısı olabiliyordu. Kur’an öncelikle bunu daraltarak sayıyı en fazla dört ile sınırladı. Yoksa çok eşliliği getirmedi.

Bunun birkaç hikmeti şudur;
Kadın bir meta gibi alınıp satılırken ona mehir ve miras hakkı vererek toplumda adeta soğuk duş etkisi yarattı Rabbimiz. Kadın bir hiçken birden kıymetli bir konuma yükseldi.
Nikah denen  olguyu, evliliğe farz kılarak kadın erkek birlikteliğini belirli bir kayıt altına alıp keyfilikten ve gelişigüzellikten kurtardı.
Bir adam ilk eşinden ayrı kadınlar düşünürse bu kadınlara da onların istedikleri miktarda mehir verme zorunluluğunu nikah akdine şart koştu tabii bunu ilk eş için de geçerli kıldı.
Erkeklerin fıtratına uygun olarak "teaddud-i zevcat"a( çok eşe (+4)) müsaade verdi. Emretmedi, zorlamadı , tavsiye de etmedi.
İlk eşle ilgili olabilecek herhangi bir problemde  (çocuk doğuramama, cinsel sorunlar, kadının sonradan akli ve bedeni melekelerini kaybetmesi vs. gibi durumlar) veya erkeğin başka kadınlara meylederek harama düşme tehlikesi sebebiyle kadını boşamak ve onu tamamen mağdur etmek yerine bu yolu sundu. Yani sadece bir seçenek sunuldu.
Ama adaleti, güveni, huzuru tesis adına da tek eşliliği tavsiye buyurdu.
Kaldı ki ayette vurgulanan 4’e kadar ruhsat yetim kızlarla alakalı bir husustur.
 Gelelim kadına;
Kadının fıtratında ise tek eşe sahip olma ve "eşinin teki " olma hassaları vardır (fıtratı bozulup rayından çıkmamışsa). Yani çok eş isteği erkeğin fıtratından tek eş isteği kadının fıtratındandır. 
Bu nedenle kadın çok eşe meyilli değildir. Hatta birisini sevip bağlanmış hanımların veya boşanan hanımların  çoğu yeni bir evlilik hususunda oldukça zorlanır. Çünkü duygusal yapısı bunu uzun süre   kaldıramaz. Ama erkekler için bu hiçbir zaman sorun değildir. Her zaman bir alternatifleri vardır ve yeni birilerini bulmak onlar için hiç zor değildir.
Ayrıca neslin belirliliği açısından da kadının tek eşe sahip olması farzdır. "Artık DNA testi ile nesil belli oluyor " denilebilir. Bu tıpla ilgili husus olmaktan ziyade ahlak kavramıyla alakalıdır. Kaldı ki ya böyle bir test hiç geliştirilmemiş olsaydı veya ileride böyle verilerin kaybolabilme ihtimalinin olmuş lolması bu hususu zorlaştırır.
 4 eş sadece bir ruhsattır. 2 de 3 de…
 Allah teala zina gibi ya da mut'a kılıfı gibi şeylerle oluşabilecek ahlaksızlıkları bu yolla kapatmıştır.
  Savaş toplumlarnda kadınların velisiz kalmaması ya da yetim- öksüz kız çocuklarının sapkınların eline düşmemesi için bir önlemdir ayrıca.
Ancak bugün hangi kadına sorsanız ne yanına ikinci bir kadını ister ne de ikinci bir kadın olmayı seçer. Seçse de yaz zaruri haller oluşmuştur ya da maddiyat gibi şeylerle gözü boyanıp rahat bir hayat sunulmuştur. Bu da her kadının yapacağı fiil değildir. 
 Nikah önemli bir akittir. Bugün bu 4 eş ruhsatında yüzbinlerce erkek kendi adına çıkarım yapıp eş ve çocuklarından habersiz gizli nikahlarla (!) yaşadığı kadınlar mevcuddur. Allah telaa ise erkeke zina edeceğine muta yapacağına nikaha müsaade ediyor. Bunun neresi kötü olabilir?
Nikahın esası ilandır. Toplum nikahı bilmelidir. Yoksa kadın erkek bütün birliktelikler evlilik sayılırdı.
4 eşliliğin önündeki bir engel de toplumun bakış açısıdır. En azından bizim toplumumuzda ilk kadından sonraki-ler- ya kuma ya da metres lakabıyla anılır ve dışlanır. Zaten resmi hukuk buna müsaade etmemektedir. Malezya gibi buna müsaade eden ülkelerde ise 4 eşe de ev ve araba tapulamak şarttır. Bununla da ciddi bir maddi külfetle aslında çok eşliliğin yine önüne geçilmektedir.
Bu minvalde beyler birinciden memnun değilse veya yetinemiyorsa onlara sabır dilemekten başka çare yoktur. Geçmiş olsun!
*Bu yazım  realiteler bağlamında bir değerlendirmedir.

Zübeyde Meryem Şakar 



Yorumlar

  1. "...Yetim kızlarla alakalı..." kısmı; ayet başlangıcı yetim kızlar (mealen).
    Tefsirde (Elmalı); özellikle zina tehlikesi ve adalet-zulüm yapmama şartı.
    "Yetim kız" mevzubahis değilse yine teaddüd-i zevcât olur anlıyorum.?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İSLAM’A GÖRE KAŞ ALMAK , ESTETİK AMELİYAT VE İŞLEMLER YAPTIRMAK, DÖVME YAPTIRMAK, YAPAY SAÇ VE PERUK TAKMAK, SAÇ EKTİRMEK, DİŞ TELİ TAKMAK VEYA DİŞ KAPLATMAK, LAZER EPİLASYON YAPTIRMAK, PROTEZ TIRNAK KULLANMAK, ÇATLAKLARI GİDERMEK

Ensest (Aile İçi Sapık) İlişkiler ! Zübeyde Meryem Şakar

HZ. YUSUF (as) EFENDİMİZ VE ZÜLEYHA EVLENDİ Mİ , ZÜLEYHA TEVBE ETTİ Mİ ?