Zübeyde Meryem ŞAKAR (ilahiyatçı-Yazar)

Sana hep güzel şeyleden bahsedeceğim... Yağmur yağdığında üzerime sinen toprak kokusundan mesela... Hiç solmayan çiçeklerden, Çocukların hoyrat ellerde hırpalanmadığı Annelerin mutluluktan hep tebessümle dolaştığı yerlerden bahsedeceğim, Yeni baharlara uyanan taptaze duygulardan, Şehrin öte tarafından koşup gelerek Sonsuzluk müjdesini veren o müjdeciden bahsedeceğim... Saçları cennet yağmurlarında ıslanan cennet hurilerinden , Hedefe koştuğunda yeleleri rüzgarda savrulan , Koştukça koşan,  Nalları kıvılcımlar saçan, Cihad için yola çıkan atlardan bahsedeceğim. Melek sözlü, Yusuf yüzlü, nur bakışlı yiğitlerden bahsedeceğim... Bir baharın koynunda filizlenen umutlardan, Gülüşlerin arkasında saklanmayan kutsal hüzünlerden bahsedeceğim. Uzak diyarlardan müjde meltemleri getiren Kirkikindi rahmet yağmurlarıni taşıyan bulutların şarkısından söz edeceğim. Bir bombanın tarumar ettiği yuvalardan Annesiz kalan yavrulardan, yavrusuz kalan annelerden , Bir gece vakti