TERÖRİZM BU REÇETEYLE ÇÖZÜLECEK/Zübeyde Meryem Şakar




Fransız devrimiyle başlayan ve dünyaya bir virüs gibi yayılan Milliyetçilik akımının en fazla tesir ettiği topraklardan biridir ülkemiz. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar özellikle ülkede bir Kürt sorunu varmış gibi yansıtılıp dinsiz terör örgütünün kışkırtmalarıyla Türk -Kürt ayrışması meydana getirmektedir. Kürtlerin hakkını savunduğunu iddia eden bir takım örgütler anarşistlik ve terör saldırıları yaparak bölge halkının hakkını savunduğunu söyleye dursun  I. Dünya Savaşı yıllarında ve daha sonraki dönemlerde bölgeyi en iyi tanıyan isimlerden biri olan Bediüzzaman Said Nursi bölgede baş gösteren anarşi olaylarının önüne geçmek ve bu faaliyetlerin en aza inmesi için çeşitli maddi ve manevi reçeteler sunmuştur.
Bizim şarkıcı türkücü aktrist ve artistlerden ziyade bölgeyi iyi tanıyan kanaat önderlerine ve din adamlarına ihtiyacımız gözler önündedir. Onların yol göstermeleri ve manevi reçeteleriyle sorunlar halledilecektir.
Anarşizm  sadece ve sadece Kur’an ahlakının ihdas edilmesiyle çözülecek, halk nezdindeki  cehalet zaruret  ve ihtilaflar  giderilerek anarşizmin önüne geçilecektir. Said Nursi “Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı san'at, marifet, ittifak silahıyla mücadele edeceğiz..." (Divan-ı Harbı Örfi) diyerek eksiklikleri ve çözüm yollarını göstermiştir.  Bu eksiklikler giderildikten sonra kişiler zaten hak arayışında olduklarını da iddia edemeyeceklerdir.
Yuce  Rabbimiz “Fitne adam öldürmekten  daha şiddetlidir.” (Bakara -191) buyurarak  toplumda oluşacak infialleri, toplumum ayrışıp kutuplaşmasını, insanların arasına nifak tohumlarının serpilmesini kesinlikle men ettiği cana kıymaktan daha büyük bir günah olarak bildirmiştir. Bu noktada müfessir Said Nursi ;
“Hakikî bir Müslüman, samimî bir mü'min hiçbir zaman anarşiye ve bozgunculuğa taraftar olmaz. Dinin şiddetle menettiği şey fitne ve anarşidir. Çünkü anarşi hiçbir hak tanımaz. İnsanlık güzel huylarını ve medeniyet eserlerini canavar hayvanlar ahlakına çevirir. (Tarihçe-i Hayat)  diyerek  bu ayeti  İslamın anarşi ve fitneye  nasıl baktığını  ele alarak en guzel şekilde tefsir etmiştir.
Anarşistliğin dünya üzerinde yayılmaya başladığı yıllarda yaşayan ve bunun neticelerini de çok acı bir şekilde gören Said Nursi anarşistleri dünyayı hercü merc eden fitne ve fesada boğan Ye’cüc Me’cücün avaneleri olarak tarif eder. “Bir müslüman İslâmiyet dairesinden çıksa, mürted ve Anarşist olur, hayat-ı içtimaiyeye zehir hükmüne geçer. Çünki Anarşi hiçbir hakkı tanımaz, insaniyet seciyelerini canavar hayvanların seciyesine çevirir. Âhirzamanda gelecek Ye'cüc ve Me'cücün komitesi, anarşistler olduğuna Kur'an işaret ediyor.”( Emirdağ Lahikası) der.
Demekki anarşistliğe meyleden ve eşkiyalık üzerinden nemalanmaya çalışanların İslam ile müslümanlık ile alakası yoktur ve ebeden olamaz. Bunlar insanlıktan çıkmış ve canavar hayvan derekesine düşmüş varlıklardır.
O’nun anarşizm , terörizm ve bütün “izm”lere  karşı  reçetesi  Kur’an hakikatleri olmuştur.  Çözümün siyasi ve maddi kuvvetler ile olamayacağını  sorunun iman ve İslam tohumlarının kalplere ekilmesiyle  çözüleceğini dile getirmiştir.  
"Şimdi bu zamanda en büyük tehlike olan zındıka ve dinsizlik ve anarşilik ve maddiyunluğa karşı yalnız ve yalnız tek bir çare var. O da Kur'ân hakikatlerine sarılmaktır. Yoksa koca Çin'i, az bir zamanda komünistliğe çeviren musibet-i beşeriye; siyasî, maddî kuvvetler ile susmaz. Yalnız onu susturan hakikat-i Kur'âniyedir." (Emirdağ Lahikası)
“Bu vatanın ve bu milletin hayat-ı içtimaiyesi bu acib zamanda anarşilikten kurtulmak için beş esas lâzım ve zarurîdir.” diyerek bunları şu şekilde sıralamıştır;


1-Hürmet,
2-Merhamet,
3-Haramdan çekinmek,
4-Emniyet,
5-Serseriliği bırakıp itaat etmektir.
(Şualar)

Hürmet önce Allah hukukuna sonra insan hukukuna riayet ederek oluşacaktır. İnsanların yaratılana karşı olan saygısı ve bu saygı içinde sevgiyi de barındıran hürmet kavramının getireceği merhamet  anarşistliğin panzehirleridir.  Merhametini kaybeden insan ruhunu kaybetmiştir ve böyle birisi başkalarının canını çok kolay yakacaktır. Harama el uzatan, haramı helal sayan ve hayatında hiçbir sınır tanımayan kişiler anrşizmin maddi beslenme kaynaklarını elde ederler. Halkın emiyetini sağlayacak en güzel şey ise eman ve barış dini olan İslamı insanlara hakiki manada öğretmek ve yaşanmasını sağlamak ve yaşanmasına üsve-i hasene olmaktır.   

Ayrıca bir uyarıda daha bulunarak şöyle demektedir;

“Eğer beşer çabuk aklını başına alıp adalet-i İlahiye namına ve hakaik-i İslâmiye dairesinde Mahkemeler açmazsa, maddî ve manevî kıyametler başlarına kopacak, Anarşilere, Ye'cüc ve Me'cüclere teslim-i silâh edecekler diye kalbe ihtar edildi.” (Hutbe-i Şamiye sh: 79)
Başımıza gelen bütün sıkıntı ve musibetler Kur’an ahlakından uzaklaşmış olmamızdan ve Allah’ın kanunlarının geçerli olmamasından kaynaklanmaktadır. İslam hakikatleri ışığında adaletin tesis edilmesi ve mahkemlerin de Kur’an hükümlerine göre hükmetmesi söz konusu değilse beşer başını daha çok taşlara vuracak ve anarşi ve terörün ekmeğine yağ sürülecektir.
Allah cümlemizi ıslah edenlerden eylesin ifsad edenlerden de bizleri muhafaza etsin. Başımıza zalimleri, anarşistleri ve merhametsiz dinsizleri musallat etmesin. Amin.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İSLAM’A GÖRE KAŞ ALMAK , ESTETİK AMELİYAT VE İŞLEMLER YAPTIRMAK, DÖVME YAPTIRMAK, YAPAY SAÇ VE PERUK TAKMAK, SAÇ EKTİRMEK, DİŞ TELİ TAKMAK VEYA DİŞ KAPLATMAK, LAZER EPİLASYON YAPTIRMAK, PROTEZ TIRNAK KULLANMAK, ÇATLAKLARI GİDERMEK

Ensest (Aile İçi Sapık) İlişkiler ! Zübeyde Meryem Şakar

HZ. YUSUF (as) EFENDİMİZ VE ZÜLEYHA EVLENDİ Mİ , ZÜLEYHA TEVBE ETTİ Mİ ?